Ortaokul yıllarımdan itibaren birçok toplantıya katıldım. Lise yıllarımdan itibaren ise kendi toplantılarımı, büyük etkinlikleri organize etmeye başladım. Yıllardır hem özel sektörde, hem devlette, hem STK’larda üye, yönetici olarak belki binlerce toplantıya katıldım, toplantı yönettim. Bunca yıllık tecrübemle öğrendim ki, eğer yapılan işlerde verimlilik arzulanıyorsa en küçük toplantı bile bir planlama istemektedir. Dijital dünyada bu konuda derli toplu bir çalışma olmadığı için tecrübelerimi yazarak bu açığı kapatmak istedim. Okuyucularıma faydalı olması temennilerimle. Yazar Süleyman ÇAKMAK
Verimli Bir Toplantı için Altın Kurallar / Toplantı Adabı
1) Toplantı Saati:
• Her toplantının başlama saati net (10:00 gibi) olmalıdır. Net bir saat içermeyen “öğleden sonra” gibi belirsiz bir zaman dilimi olmamalıdır. Özellikle küsuratlı saatler akılda kalıcı olur. Yani toplantının saatini 13:00 yerine 12:59 olarak belirlemek daha dikkat çeker, toplantı saatinin unutulma ihtimalini azaltır. (Toplantıya bu küsuratlı vaktinde başlamak ise size olan güveni artırır.)
• Başlama saati kadar toplantıların özellikle bitiş saati de belirlenmeli ve gerçekten belirlenen saatte bitirilmelidir.
2) Toplantı Gündemi:
• Gündem maddelerinizi belirlemeden; zekanıza güvenip, aklınıza her geleni konuşarak uzun ve güzel bir toplantı yapabilirsiniz. Ama bu sizi düzensiz, plansız ve dağınık gösterir, değerinizi düşürür.
• Bu yüzden yazılı bir toplantı gündeminiz olmalıdır. Bu ise size güven sağlar.
3) Toplantıya Hazırlık:
• İster toplantıyı düzenleyen ister toplantıya katılan olun hazırlık yapmalı, gerekli dökümanları hazırlayarak toplantıya katılmalısınız.
• “Hazırlığa gerek yok, konuşarak derdimi güzelce anlatırım yeter”, “Hele bir toplanalım, 3-5 cümleyle toplantıya yön verir, şekillendiririm” kolaycılığına, basitliğine kaçılmamalıdır. Bu durum saygısızlık olarak anlaşılır.
• Toplantıda eğer bir konu hakkında bilgi isteyecekseniz, bilgi istediğiniz konular yazılı olarak karşıya sunulmalıdır. Bir materyal hakkında fiyat isteyecekseniz, materyalinizin teknik özellikleri (detayları, sayısı) karşı tarafa yazılı olarak sunulmalı ve ona göre fiyat istenmelidir. Aksi durum karşı tarafın sizin aklınızı okumasını beklemek gibi olur, belirsizlik artar, işleriniz uzar, sizin ve kurumunuzun itibarı zayıflar.
4) Toplantı Kıyafeti:
• Resmi kurumlara gidilirken takım elbise tercih edilir.
• Takım elbiseniz yoksa yerine temiz ceket, ütülü pantolon, uyumlu gömlek, boyalı ayakkabı tercih edilebilir. (Tıraşınızın günlük olması, sakallı iseniz sakalınızın düzenli, temiz ve taranmış olması gereklidir.)
5) Toplantı Mekanına Gitme:
• Toplantıya çok erken ya da çok geç gidilmez.
• Trafiğin sıkışması, binada güvenlik taraması, asansör bekleme gibi durumlar göz önüne alınarak planlama yapılır ve en az 10 dakika önce toplantı odası/mekanı önünde bulunulur.
• Toplantıya gidilirken gerekli dökümanlar, laptop, flash bellek, ajanda, kalem gibi materyal unutulmaz.
• Gerçekten acil bir durum olmadıkça toplantı ertelenmez, iptal edilmez, toplantıya gelmemezlik yapılmaz. (Bunlar karşı tarafa saygısızlıktır) Acil bir durumda ise vaktinde karşı taraf mutlaka önce aranılarak bilgilendirilir. Aramayla ulaşılamazsa yazıyla (sms ..) bilgilendirme sonra tercih edilir.
6) Tanışma ve İkram:
• Toplantı ortamına, kapı çalınarak ve selam ile girilir.
• Toplantı başlamadan önce katılımcılarla tanışılmalıdır.
• Tanışılan kişiler, isimleri yazılmazsa veya ufak kağıtlara yazılırsa kendilerini değersiz hissedebilirler. Bu yüzden bir ajandaya isimlerinin not alınması iyi bir intiba bırakır.
• Toplantı başkanı herkesi tanıyor bile olsa, ortamda birbirini tanımayanlar olabileceği için tanışmayı organize eder.
• İmkan varsa çay-kahve gibi tercihler sorulur ve toplantı başlamadan ikram edilir. Sonra toplantıya geçilir.
7) Toplantıya Başlama:
• Toplantıya mutlaka belirtilen saatte başlanır.
• Besmele-hamdele-salvale ile toplantıya başlamak tavsiye olunur.
• Gecikenler yüzünden toplantıya geç başlanmaz. Geç başlamak, vaktinde gelenlere saygısızlık olarak algılanır.
8) Not Tutma:
• Toplantıya ajanda ve kalemle girilmelidir.
• Toplantıya hazırlıksız gidip, oradaki makam masasından kalem, kağıt, zımba, ataç vb. alınmaz (ayıptır).
• Toplantıya götürdüğünüz kendi ajandanıza toplantının tarihi, saati ve katılımcıların bilgileri yazılır.
• Aradan zaman geçince, “bu hangi toplantıydı, ne söylenmişti, bunu kim söylemişti” gibi belirsizliklerin olmaması için konuşulan konular ve kimlerin söylediği not alınır.
• Toplantı boyunca alınan kararlar dikkatlice yazılır.
9) Toplantı Bütünlüğü:
• Toplantıda gündem dışına çıkılmaz.
• Toplantı bölünmesin diye sekreterya tembihlenir. Sekreterya yoksa “Toplantı Var Girilmez” yazısı asılabilir.
• Toplantı esnasında acil olmayan telefonlar açılmaz, telefonla konuşulmaz.
• Kişisel konular toplantıda konuşulmaz. “Hazır toplantıya üst makamlar gelmiş filanca akrabam işsiz, ona da iş isteyeyim” gibi kişisel sorunlar burada çözülmeye çalışılmaz.
10) Toplantıyı Yönetme:
• Bu makalede yazan tüm kurallar bir bütün olarak düşünülerek toplantının yapılmasına dikkat edilir.
• Toplantıyı makam ya da yaş olarak büyük olan başlatır.
• Her gündem maddesinde sırayla herkese söz hakkı verilir. Katılımcılar, kısa da olsa birkaç kelam etmesi için teşvik edilir.
• Her gündem maddesi uzatılmadan, süresi içinde konuşulur.
• Aklına çok önemli veya güzel bir fikir gelen kişinin, başkasının sözünü kesmesine müsaade edilmez. Herkes not alır, konuşanın konuşması bitince müsaade isteyerek fikrini ifade eder.
• Sözünüzü sürekli kesen birisi varsa uyarılmalıdır. Yoksa toplantıda dinlenilmez hale gelirsiniz.
• Toplantıya başkanlık yapan kişi, gündemin uzamasına müsaade etmemelidir. (Genelde, gündemleri en çok uzatanların, toplantı sonrası toplantının çok uzamasından şikayet ediyor olması da enteresandır.)
• Toplantıda kırıcı, kışkırtıcı, itham edici, siyasi – ırkçı, dışlayıcı, rencide edici cümleler kurulmaz.
• Karşılıklı atışmalar, konuların kişiselleştirilerek tartışmaya dönüştürülmesi, aynı anda konuşmalar, yan yana oturanların fısıldaşarak farklı konularda konuşmaya başlaması ve telefonla uğraşmalar toplantıya başkanlık yapan kişi tarafından engellenmelidir.
• Toplantı gündemlerinin ve toplantıda alınan kararların; projeksiyon, akıllı tahta, tv gibi bir ortamdan katılımcıların göreceği şekilde anlık yansıtılması hem dikkatleri toplayacak hem kararların akılda kalıcı olmasını sağlayacaktır.
• Toplantının uzamaması için görünür bir yerde büyük bir saatin olması faydalı olacaktır.
11) Fikir Sunma:
• Mantık süzgecinden geçirilip işe yarar ve konuyla alakalı olanlar ayıklanmadan akla gelen her fikir toplantıda sunulmaz.
• Hele sizden fikir istenmiyorsa sürekli fikir sunmaya çalışmak, karşı tarafta rahatsızlık hissine yol açabilir.
• Aklınıza birçok güzel ve parlak fikir hücum edebilir. Bunları tartmadan, seçmeden ve müsaade istemeden ardı ardına kusarcasına sunmak size artı değil eksi puan kazandırır.
12) Toplantı Ciddiyeti:
• Toplantıda aşırı gülmek, gırgır ve şamata yanlıştır.
• Ama toplantı hiç şakasız ve esprisiz de olmaz.
• Ortasını bulabilen başarılı olur.
• Yerinde bir espri veya tadında bir minik fıkra kalitenizi gösterir.
13) Toplantı Ortamı:
• Saygısızlık olmadığı sürece, toplantıda farklı fikirlerin çatışması yaşanabilir, bu doğaldır ve faydalıdır.
• Ancak fikirlerden birisi kabul edildikten sonra karşı çıkanlar dahil herkesin o fikre uyması gerekir.
• Toplantıdan; çatışma yaşanmış izlenimi verilerek değil, kol kola muhabbetle çıkılır.
• Toplantı sonrasında toplantının ve kararların dedikodusu da yapılmaz.
14) Makama Saygı:
• Toplantı yapılan veya ziyarete gidilen yer ufak bir mahalle bakkalı bile olsa, oranın yetkilisinin odası ve oturduğu masa-koltuk, o kişinin makamıdır ve saygı gösterilmesi gerekir.
• Bu sebeple mekana gidildiğinde önce kapı çalınır, içeri girilmek için müsaade istenir ve müsaade verilirse içeri girilir.
• Makam sahibi misafirini ayakta karşılar.
• Buyur edilmeden oturulmaz. Ya da oturmak için müsaade istenilerek, izin verilirse oturulur.
• Otururken köy kahvesindeymiş gibi yatarcasına oturulmaz. Kasılmadan dik bir şekilde oturulur.
• Kollar masaya yaslanılmaz.
• Gözler sağda solda, telefonda vb. değil konuşulan kişide olur.
• İzinsiz makam sahibinin makam koltuğuna asla oturulmaz. (Teklif etse dahi makam koltuğuna oturmamak esastır.)
• Toplantı vb. esnasında projeksiyonda ya da ekranda bir şey göstermek için makam masasının arka tarafına geçilmez. Makamda oturanın arkasında bulunulup rahatsızlığa yol açılmaz. Çekmecesi, dolabı kurcalanmaz.
15) Karar Alma:
• Toplantıyı yöneten kişinin; konuşmaların detayına takılmayan, uzun konuşmalar içinden karar olarak çıkarılabilecek cümleleri yakalayabilecek bir yeteneğe sahip olması gereklidir.
• Kararlar çoğunluk tarafından kabul edilen ve kısa-net cümleler olmalıdır.
• Çeşitli kriz anlarında, çoğunluk kabulü beklenmeden sadece amir tarafından karar alınabilir.
• Bir işi yapması için birisi belirlendiyse, karar metninde bu isim farklı renklerde yazılmalıdır.
• Toplantı kararları, toplantı sonrasında katılımcılarla paylaşılmalıdır.
• Herkes kararlara uymalı, kendisine verilen görevi yerine getirmeli, görevi tamamlayınca amirini bilgilendirmelidir. (Tekmil vermek)
• Kararların takibi için bir görevlinin belirlenmesi, işleri kolaylaştırır.
16) Toplantıyı Bitirme:
• Toplantı başkanı tarafından herkese çok kısa son cümle hakkı verilir.
• Kısa bir sure (asr) okunarak veya fatiha denilerek toplantının bitirilmesi tavsiye olunur.
• Herkese teşekkür edilerek ve sonraki toplantı tarih ve saati belirlenerek toplantı bitirilir.
17) Toplantıya Getirilmeyecek Kişiler:
• Güvenilir bile olsa, o toplantıdaki konuşulanları bilmemesi gereken kişiler veya toplantıyla alakasız kişiler toplantıya getirilmez.
• Getirildiyse dışarıda beklemesi istenir.
18) Toplantı Katilleri:
• Bazen toplantıya katılması gereken ama toplantılar için zararlı tipler de mevcuttur.
• Toplantı katilleri ismini verdiğim bu tiplerin aslında kurumdan tamamen uzaklaştırılması gerekir.
• Uzaklaştırılamıyorsa toplantı zamanları kendilerine farklı görevler verilip en azından kritik toplantılara katılmaları engellenerek, toplantı verimi artırılabilir.
• Baskın Görgüsüzler: Hiç kimseye konuşma hakkı tanımazlar. “Tamam onu biliyoruz zaten”, “Ben demiştim”, “Ben eski çalıştığım yerde zaten yapmıştım/etmiştim” diye sürekli söz keserler, ego tatmini yaparlar. Bu tiplerin olduğu yerde herkes bıkkındır ve sürekli o konuştuğu için kimse konuşmak ve fikir sunmak istemez.
• Kibar Görgüsüzler: Cümleleri çok kibar, saygılı ve güzel gözükür. Aslında kendilerini ön plana çıkarmak için, sürekli söz keserler, sürekli konuşurlar. Onları gerçekten öğrenmek için veya saygıyla dinlerken göremezsiniz. Bir açık bulsam veya farklı bir fikir sunsam da öne çıksam diye hep tetiktedirler. Kibar oldukları için onları kıramazsınız ama onlarla da yapamazsınız.
• Hayalet Kişilikler: Bu tipler hayalet gibi olup, konuşmaz, fikir ileri sürmez, onay veya red tepkileri vermez, kısaca toplantıya hiç katkı sağlamazlar. Toplantı sadece bu tiplerden oluşursa, kendiniz sorar, kendiniz cevaplar, kendiniz konuşur, kendiniz karar alırsınız.
• Patavatsızlar: Yapıcı, mantıklı eleştiri yapan insanlar çok kıymetlidir ve her toplantıda olmalıdır. Ancak patavatsızlar; güzel ve kibar cümle kurmayı bilmeyen, patavatsız olmayı dobra olmak ve eleştiri yapmak zanneden kişilerdir. Genelde her şeye muhaliftirler. Her fikre itiraz ederler. Her şeye karşı çıkarlar. Zaten her şeye belki de yüzlerce maddeye karşı çıktıkları için, ileride bu maddelerden olurya bir tanesinden olumsuz sonuç ortaya çıkarsa “ben dediydim zaten” diye sürekli böbürlenirler.
• Yağmacılar: Zekidirler ama kendileri derli toplu bir toplantı yapamazlar. Ama var olan toplantılara çöküp toplantıda art arta fikirler sunarak ön plana çıkmayı severler. Bir işi kendi başlarına sonuçlandıramaz sürekli birilerini yanlarına çağırırlar. Ama başkası bir iş yapacakken sürekli akıl verip zaten yapılacak işe çökmeyi severler. Tek sayfalık bir makaleyi bile kendi başlarına düzgünce yazıp, yayınlayamazlar ama bir yazı önlerine geldiğinde onlarca eksik bulurlar. Derli toplu bir fikir silsilesi üretemezler ama birileri konuşurken akıllarına hücum eden fikirleri art arta sıralamayı severler. Bir iş üretemezler ama üretilen bir işi / fikri çok iyi eleştirirler. Yanlarındayken kendinizi rahatsız hissedersiniz. Kısa sürede yapılacak işler onlar yüzünden sürekli uzar, konular dağılır.
• Dağınık Kafalar: Bir türlü cümleleri bitmez. Saatler süren konuşmaları video kayda alınsa aslında hepi topu 3 cümlede ve 1 dakikada özetlenebilecek konular olduğunu kendilerinin de görebileceği fikirlerini saatlerce anlatmaya çalışırlar. Detayları söylemezsem karşımdaki kişiler anlamaz, detayları vermezsem konu anlaşılmaz zannederler. Toplantılara yeterli hazırlık yapmadan katıldıkları için, bir türlü konularını da özetleyemezler. Karşısındaki kişiler ise anlatmaya çalıştığı konunun özünü anlayıp, konu uzadıkça gına gelip ve sıkılıp “artık yeter, kısa kes” demek yerine “konuyu toparlayalım” deyince, bana yeterli konuşma süresi verilmiyor diye atar yaparlar. Ne kadar konuşsalar da bir türlü kendilerini yeterince ifade edememiş hissettikleri için sürekli gergindirler, onların yanında siz de gerilirsiniz.
• Herşeyi Bilirimciler: Başkaları iş yaparken akıllarına sürekli birçok iyi ve güzel ya da lüzumsuz fikir geldiği için sürekli başkalarının işlerine karışırlar. Yetkileri olmayan alanlarda yetki gaspı yaparlar. Başkalarının işleriyle uğraşmaktan ya da sürekli başkalarının işlerine yönelik fikir beyan etmekten, sorumluluk yüklenmekten kendi asıl işlerine odaklanamazlar. Bu yüzden sürekli bir koşturmaca, sıkışma stresi yaşarlar. Sonrasında da devamlı söyledikleri “İşlerim yetişmiyor” cümlesi aslında “Bak ben ne kadar çok çalışıyorum” cümlesinin paravanıdır. Kendilerinden istenmeden, herkesin işine iyi niyetle bile olsa karıştıklarından, karşı tarafın onları çok itici gördüğünü de bir türlü anlayamazlar.
• Toplantı Dedikoducuları: İlk işleri toplantıdan çıkar çıkmaz gerek üstlerine gerek astlarına toplantıyla ilgili bilgileri herkesten önce verip, aferin almaya, prestij kazanmaya çalışırlar. Puan kazanmak ya da tepkileri başkalarına yöneltmek için toplantıda olanları çarpıtarak başkalarına anlatmaktan çekinmezler. Ortalık karıştırıcı bu tiplerin varlığı, toplantı güvenliği için bir tehdittir.
Tüm bu tiplerin en kötü özelliği yukarıdaki cümleleri okurlar ama kendilerinden bahsedildiğini anlamaz, kabullenmez, burada yazan özellikleri başkalarında ararlar. Bu yüzden hatalarını bir türlü düzeltemezler.
19) Toplantı Planlama:
a) Genel Planlama:
• Toplantıya katılacak kişilerin/tarafların en uygun saatleri ve toplantıda sunum yapıp yapmayacakları tespit edilir.
• Bu saatlerden her iki tarafa da uygun olan saat toplantının başlama saati olarak belirlenir.
• Toplantının gündem maddeleri belirlenir.
• Bu gündemler ne kadar sürede konuşulabilir düşünülerek toplantının bitiş saati de belirlenir.
• Toplantıya katılacakların sayısına göre uygun bir toplantı mekanı belirlenir.
• Sunum olup olmayacağına göre projeksiyon/akıllı tahta vb. araçlar çok önceden hazırlanır.
• Bu ön hazırlıklar tamamlanınca, toplantı katılımcılarına; toplantının başlama ve bitiş saati ile toplantı mekanı iletilir. Toplantıyla ilgili kurum içi veya dışı resmi yazışmalar yapılacaksa gecikmeden yapılır.
• Toplantıya başkanlık yapacak kişinin (patron, amir, lider, yönetici) günlük takvimine toplantı mutlaka not edilir. Toplantı gününden bir gün önce ve özellikle toplantı günü lidere gerekli hatırlatmalar yapılır. Toplantıda gündemi olan ilgililerin, lidere ön bilgileri vermesi (brief) sağlanır.
• Toplantı başlamadan en az yarım saat önce mekanın temizlik, ısı, ışık, havalandırma, teknolojik imkanları kontrol edilir, yiyecek-içecek vb. ikramlar hazırlanır. Not defteri, kalem vb. dağıtılacaksa bunların hazır olması sağlanır.
• Toplantı katılımcılarını kimin karşılayacağı belirlenir. Güzel bir karşılama sağlanır.
• Girişlerde güvenlik görevlileri varsa önceden toplantı olacağı, dıştan katılımcıların geleceğinin bilgisi verilir.
• Katılımcılar toplantı mekanına alındıktan sonra en üst amir mekana davet edilir.
• Toplantıya vaktinde başlanır.
b) Kuruma Gelenlerle Toplantı Planlama:
• İş yerindeki amir (patron, müdür, …), kurumdaki amir (vali, kaymakam, genel müdür, başkan, ..) gibi üst yöneticinin (lider); kurum dışından gelecek ve hizmet alınacak veya katkı verilecek bir misafirle (esnaf, veli, işveren,…) toplantı yapması gerektiği zamanlar olabilir. Burada dikkat edilecek hususlar şöyledir:
• Toplantıyı planlayan ilgili birim, konu kendilerini ilgilendiriyorsa, misafiri direkt liderin odasına sokarak liderin detaylarda boğulmasına yol açmaz. Bunun yerine liderin de izniyle, misafirle bir ön görüşme gerçekleştirir.
• Bu ön görüşmede; lidere sunulacak konuların detayları netleştirilir ama kesin kararlar alınmaz. Bu ön görüşme sonrasında lidere yazılı özet rapor sunulur. Lider özet raporu inceler, misafirle konuşmak isterse, misafir makama o zaman alınır. Lider raporun son şeklini burada verir, kararları kesinleştirir. (Alt birim, ben farklı karar vermiştim deme yetkisine sahip değildir.)
• Eğer misafirin direkt liderle görüşmesi gerekiyorsa, misafir makama alınmadan önce müsait bir alanda bekletilir. Görüşülecek konuyla ilgili birim yetkilisi, makama girer ve lidere; görüşmenin niçin yapılacağını, hassas konuları, dikkat edilmesi gerekenleri yazılı veya sözlü olarak arz eder. Böylece lider, konudan habersiz – öylesine orada duran konu mankeni pozisyonuna sokulmaz. Lider, ilgili birim yetkilisinin de toplantıya katılmasını arzu ederse, katılım sağlanır. Ancak toplantıda liderin önüne geçecek, onu ikinci plana düşürecek, iş bilmezmiş konumuna sokacak tavır ve sözlerden (“O işi siz kafaya takmayın bende”, “o iş sizin bildiğiniz gibi değil”, “ben onu çözdüm zaten dert etmeyin”, o” konuyu sormanıza gerek yok, ben hallettim” gibi …) kaçınılır. Kurduğunuz cümleler çok süslü ve kibar olsa da lidere kendisini kötü hissettirecek içeriğe sahipse; lider “dışarı çık ve çağırmamı bekle” şeklinde makam dışına sizi gönderebilir.
c) Liderin Bilgilendirilmesi:
• Bir lider; ister farklı bir kurumda ister odasında ister online ortamda bir toplantıya katılacak olsun; toplantıyı organize eden, planlayan birim yetkilisinin toplantı öncesi lideri mutlaka yazılı veya sözlü (konumuz şu, toplantıdan amacımız şu, karşımızdaki kişiler şunlar, belgelerimiz ise şunlar … şeklinde) bilgilendirmesi gereklidir.
• Lidere “şu saatte şunlarla toplantı var” demek lideri bilgilendirmek değil sadece toplantıyı haber vermektir.
• Bilgilendirme; liderin toplantıyı tek başına başlatıp, ilerletip, sadece takıldığı yerde size sorup, toplantıyı kendi sonuçlandırabilir hale getirilmesidir. Bu da, lidere yapılan 5-10 dakikalık yazılı, sözlü veya görsel bir sunumla olur.
• Eğer lider toplantıya katılıyorsa; toplantıyı o başlatır, o konuşur, toplantıyı o yönetir ve o bitirir.
• Lider bir konuda açıklama yaparken, yanlış veya eksikte konuşsa sözü patavatsızca bölünüp ek açıklamalar yapılmaz. Yani yetki gaspı yapılmaz. Not alınır ve liderin cümlesi, sözü bitince müsaade isteyerek lideri küçültmeden işin doğrusu ifade edilir, fikir beyan edilir. Zaten akıllı bir lider takıldığı detaylarda size söz hakkı verir.
• Hem lideri toplantıya davet edip hem de toplantıda sürekli alt yetkilinin konuşması liderin kendini konu mankeni gibi hissetmesine yol açar. “Madem sen konuşacaktın, beni niye davet ettin, toplantı sonrası bilgi sunsan yeterdi” diye size tepkisi oluşur. Ayrıca toplantı olumsuz sonuçlanırsa “lider de toplantıdaydı, onun da bilgisi vardı” şeklinde suçun paylaşılması için toplantıya dahil edildiğini de düşünebilir. Ya da hazırlıksız katılınan bir toplantıyı fark eden lider, kurumu ve kendisini kötü duruma düşüren, prestij kaybı yaşatan personele öfkelenir. Bu durum sürekli tekrarlanırsa, bu personele karşı olumsuz düşünmeye başlar.
• Ya da lidere toplantı ön bilgisi verilirken ilgili birim yetkilisi; “Müsadeniz olursa toplantıya ben iştirak edeyim, sonrasında sonuçları özet şekilde size sunayım, son kararı siz verin” gibi güzel bir cümleyle toplantıya kendi katılmak için izin alır. Toplantı bitince de detayları lidere yazılı sunar ve son kararı kurum lideri verir.
Konu uzatılabilir. Ancak özetle bu yazdıklarım yeterli olacaktır diye düşünüyorum. Burada yazdıklarım bir bütün olarak değerlendirilirse anlamlıdır. Eklemek istedikleriniz veya eleştirileriniz olursa tarafıma ulaşmanızdan memnuniyet duyarım.
Yazar Süleyman ÇAKMAK
1,159 toplam ziyaretçi, 5 bugünkü ziyaretçi
1,160 toplam ziyaretçi, 6 bugünkü ziyaretçi